Mesaj: #1
Efendim, mahallede, 18-20 yaşlarında, öksüz bir kızcağız var...Mahalleli bakmış olacak gibi değil, çare bulmuş...80 yaşlarında, ihtiyar Temel de yalnız yaşıyor, kırk yıldır. Kıza gitmişler “Bak” demişler, “Seni bu adamla evlendirelim. Bu yaşta seni fazla sıkıntıya sokmaz... Zaten bir ayağıda çukurda...Yarın gider, malı mülkü sana kalır, sen de rahat edersin...” Kızın aklı yatmış. İhtiyar Temel’inki, 18’lık kızı görünce, hayli hayli yatmış.
Evlendirmişler onları. İlk gece, bir halvet...İki saat sonra bir halvet daha...Sabaha karşı bir halvet daha... Kızcağız “Kırk yılın perhizini bozuyor. Yakında durulur” diye dişini sıkmış...
İkinci gece bir halvet. İki saat sonra bir halvet daha... Sabaha karşı bir halvet daha... “Ya sabır” demiş kız...
Üçüncü gece bir halvet... Sonra bir halvet daha... Sabaha karşı üçüncü halvet için Temel dürtünce, kız bağırmış. “Seni ihtiyarsın, halin olmaz diye anlattılar bana...Oysa üç gecedir uyku uyutmadın..Bu ne azgınlık!..”
“Aahhh, karıcığım aahh” demiş Temel.. .”Azgınlık değil, unutkanlık... Yaşlanınca bunadık biz artık... Yapıyorum... Yaptığımı unutuyorum, gene yapıyorum...”